Yeni bir yıla girerken, aslında 2020’deki gelişmelerin belirleyici olacağı yeni bir döneme de başlamak üzereyiz. Şöyle bir geri dönüp baktığımızda yıla damgasını vuran öncelikli konunun pandemi ve pandemi kaynaklı krizin yönetimi olduğu kesin. Belli ki; karşımıza çıkabilecek potansiyel yeni krizlerle daha iyi başa çıkabilmek için bu konuyu konuşmaya önümüzdeki dönemde de devam edeceğiz ve ilerleyen yıllarda 2020’de yaşadıklarımız bizlere şafağın alacakaranlığını anımsatacak. Şu an ise geleceği şekillendirecek birçok açık uçlu soruyla karşı karşıyayız: Pandemiden çıkış nasıl olacak, sonrasında bizi nasıl bir dünya ve gelecek bekliyor, öte yandan aslında YENİ normal dediğimizde kastettiğimiz nedir, gibi.
Yeni Yıl doğası itibarıyla “yeniyi” içerir ve bize de bunu hatırlatır. Bundan hareketle geçtiğimiz sene bizler için ne tür yenilikler getirdi diye dönüp geriye baktığımda; kendimizle ve ailemizle daha uzun süreler ilgilenebildiğimizi gözlemledim. Bu süreçte bizi neyin daha mutlu hissettirdiğine dair hayatımızdaki konu başlıkları ve olasılıklar üzerine derinlemesine düşünebilmek için şimdi bir fırsatımız var ve bunu değerlendirmek bizim elimizde. Özellikle kaotik dönemlerde içgüdüsel bir refleks bizi önce kendimizi düşünmeye iter, çok da doğaldır. Fakat bu dönemde; başta ailelerimiz ve sevdiklerimiz olmak üzere, başkalarını da önemsemenin kendi iyiliğimiz için de şart olduğunu ve bizi daha mutlu ettiğini gördük.
Evet; pandemi yeni bir “normal”, yeni bir gerçeklik ve aslında yeni bir dünya yarattı. Biz, Siemens’te kaçınılmaz değişimi değişimin öncesinde özümsemeyi ve kucaklamayı tercih eden bir şirket kültürüne ve tarihine sahibiz. Uzunca bir zamandır süregelen “Gelecek & Trendler” konseptimiz ve bu kapsamda yürüttüğümüz çalışmalarda tam da bu noktaya değiniriz; değişen dünyada gelecek nasıl bir şekil alacak ve geleceğin dünyasında insan hayatına değer katan ve onu iyileştiren çözümleri yeni teknolojileri kullanarak nasıl geliştirebiliriz? Her ne kadar beraberinde belli bir oranda stres (fakat bunu pozitif strese dönüştürmek mümkündür) ve rahatsızlıkla karşımıza çıksa da, YENİ’yi karşılama anlamında açık fikirli olmaya değer diye düşünüyorum. Yaklaşımımız bu olduğunda; yeni olanı kendimiz için pozitif bir stres kaynağı kabul ettiğimizde ve değişime karşı açık fikirli olduğumuzda bundan faydalanmamız, bireysel ve kurumsal olarak güçlenerek çıkmamız mümkün olacaktır. Bu bizim elimizde.
Hepinize aileleriniz ve sevdiklerinizle sağlıklı, mutlu ve umut dolu bir yeni yıl diliyorum.
Yorum yapılmamış