Çeşitlilik

Engelsiz bir yaşam için önce insana yatırım yapmalıyız

3 Aralık 2018

Birleşmiş Milletler tarafından 1992 yılında “Uluslararası Engelliler Günü” olarak ilan edilen 3 Aralık, hepimiz için önemli bir gün. Engelli bireylerin yaşadığı zorluklara dikkat çekmeyi ve bu zorlukları ortadan kaldıracak çözümlerin geliştirilmesini hedefleyen 3 Aralık, bu konuda hep birlikte harekete geçmemiz gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor.

Dünyada da ülkemizde de engellilerin karşılaştığı sorunların çoğu ortak ve bunların başında istihdam sorunu geliyor. Çalışmak, her şeyden önce bir insan hakkıdır. Toplumun tüm bireyleri için önemli olan çalışma hakkı, engelli bireylerin topluma karışmalarında da kilit bir rol oynadığı için bilhassa üstünde durulması gereken bir konu. Buradaki diğer bir boyut ise ülkemizin, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine yalnızca üretim veya ihracat yatırımlarıyla değil, insan odaklı yaklaşımlarla ulaşabileceği gerçeğidir. Sürdürülebilir kalkınma ve engelsiz bir yaşam için önce insana yatırım yapmalıyız. Bu konuda tüm iş dünyasına sorumluluk düşüyor.

Engelli istihdamı sadece engelli bireyler ve ülkenin sürdürülebilir kalkınma hedefleri için değil şirketler için de çok önemli. Bir şirketi güçlendiren en önemli değerlerden biri çeşitliliktir. Siemens’te çeşitliliği temel ilkelerimizden biri olarak benimsiyoruz ve şirketlerin çeşitliliğin getireceği farklı bakış açılarıyla zenginleşebileceğini düşünüyoruz. Bu yaklaşımla işe alımlarımızda engelli bireylere pozitif pozitif ayrımcılık uyguluyoruz. Benzer yaklaşımın yaygınlaşması, Türkiye’deki engelli istihdamına önemli katkılar sağlayabilir. Ancak bu konuda önümüzde hala önemli bir yol var. Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanlığı’nın Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan rapora göre, Mayıs 2018 itibariyle “Çalıştırmakla Yükümlü Olunan Engelli Birey Sayısı” kamuda 15 bin 241, özel sektörde ise 106 bin 481 iken, “Çalışan Engelli Birey Sayısı” kamuda 12 bin 515, özel sektörde ise 98 bin 948 oldu. Bu verilere göre, özel sektörde hala açık olduğu ortada. Bunun pek çok nedeni olabilir. Örneğin, uygun pozisyonların bulunmaması veya aranan nitelikleri sağlayan yetişmiş engelli iş gücünün olmaması gibi. Ancak bu durumu değiştirmek mümkün; iş dünyası olarak, özellikle eğitim projeleriyle işin niteliklerine uygun engelli iş gücü yetiştirip bu açığı kapatabiliriz.

İşte bu hedefle, kısa bir süre önce Siemens Türkiye’de Dijital Dönüşüm Kampı’nı hayata geçirdik. Kampımızla şirketimizin topluma katkı sunma, çeşitlilik ve dijitalizasyon odaklarını bir araya getiriyoruz. Üniversite mezunu engelli gençleri hedefleyen projemizde katılımcılar, üç ay boyunca dijitalizasyon ve yazılım odaklı eğitimlerin ardından sınavlara girerek “Siemens Dijital Sertifika”larını alacaklar. Daha sonra, kendi alanlarında iş deneyimi elde etmek üzere Siemens Türkiye bünyesinde çeşitli görevler üstlenme fırsatı yakalayacaklar. İlk dönemi 26 Kasım’da başlayan projemizin, yeni dijital dünya konusunda yetkin olan engelli gençler yetiştireceğine ve ülkemizde engelli istihdamına katkı sunacağına inanıyorum.

Siemens Dijital Dönüşüm Kampı gibi hem engelli bireyler hem de iş dünyası açısından önemli kazanımlar sağlayacak benzer uygulamaların artmasını umuyorum. Unutmayalım; engelli bireylerin iş dünyasında karşı karşıya oldukları sorunlar yalnızca onların değil, tüm iş dünyasının sorunudur. Bu sorunları hep birlikte ortadan kaldırmak dileğiyle…

Yorum yapılmamış

    Bir cevap yazın


    The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.