“En yenilikçi” olarak tanınmak isteyen her ülkenin, “en büyük beyinleri” cezbetmek ve elinde tutmak için çok çaba göstermesi gerekiyor. İkinci Dünya Savaşı’nda Almanya en büyük entelektüel sermayesini yitirdi. Örneğin, savaş sırasında ABD’ye ve Türkiye’ye kaçanlar, bu ülkelerde teknolojinin, mimarinin ve sanatın gelişimine önemli katkılarda bulundu. Eğitime ve eğitimcilere büyük önem veren Atatürk de bu bilim insanları ve eğitimcilere ülkemizin kapılarını açtı. Bunu iyi bilen Einstein, Atatürk’e bir mektup yazarak, nasyonal sosyalizmden kaçan profesörlere kucak açmanın gerekliliğini ve sağlayacağı faydaları belirten bir mektup yazdı (mektubun aslı için bakınız”http://www.cankaya.edu.tr/duyuru/einstein.php”). Bugün bizler de en büyük beyinlerin Türkiye’ye gelmesi ve burada kalması için yeni bir bakış açısı benimsemeliyiz. Türkiye’yi hem yerel hem de uluslararası akademisyenler için cazip bir ülke haline getirmek zorundayız.
Yorum yapılmamış