Paris’te Louvre Müzesi’nin koridorlarını adımlarken yirminci yüzyılın şaheserlerini inceliyorum. Müzedeki pek çok ziyaretçi acele içinde oradan oraya koşturuyor ve bu koşturmaca arasında beğendikleri bir tablonun fotoğrafını çekip cep telefonlarıyla birilerine gönderiyorlar. Başka bir deyişle ‘o anı’ paylaşıyorlar.
Bu durumu görünce şunu düşünmekten kendimi alamıyorum: Şimdiki sanat eserlerinin aksine bütün bu sanatçılar şaheserlerini tamamen odaklanarak, örneğin herhangi bir cep telefonu aramasıyla bölünmeye izin vermeden ürettiler. Acaba biz de bir şeyleri paylaşmadan önce ‘tamamlamaya’ odaklanmalı mıyız? Üzerinde düşünmeye değer bence…
Yorum yapılmamış