Eğitim – Hüseyin Gelis https://gelis.org Wed, 26 Dec 2018 12:53:26 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.5.5 Suriyeli mülteci çocukların okul öncesi eğitim programını desteklemekten gururluyuz https://gelis.org/tr/2017/02/23/suriyeli-multeci-cocuklarin-okul-oncesi-egitim-programini-desteklemekten-gururluyuz/ https://gelis.org/tr/2017/02/23/suriyeli-multeci-cocuklarin-okul-oncesi-egitim-programini-desteklemekten-gururluyuz/#respond Thu, 23 Feb 2017 12:31:47 +0000 https://gelis.org/?p=762 “Biz her çocuğun okul öncesi eğitime erişme hakkı olduğuna inanıyoruz” diyen Anne Çocuk Eğitim Vakfı AÇEV Genel Müdürü Nalan Yalçın’a katılmamak mümkün değil.

AÇEV, geçtiğimiz yaz gerçekleştirdiği bir pilot proje ile Suriyeli mülteci çocuklar için yoğun bir okul öncesi programı başarıyla tamamlamış oldu. Siemens Türkiye olarak böyle kıymetli bir projeye destek vermekten gurur duyuyoruz. Programın tamamlanmasından sonra gerçekleştirilen kapsamlı değerlendirmeler, programa katılan çocukların kaydadeğer gelişmeler gösterdiğini ortaya koydu, ki bu çocukların bazıları ailelerinin Suriye’deki evini hiç görmemiş olanlardan oluşuyor. AÇEV’in programına katılan bu çocuklar şimdi normal okul hayatlarına çok daha hazır durumdalar.

Bu proje mülteci çocuklar için daha ileri eğitim programları geliştirilmesi yolunda başarılı bir örnek oluşturdu. Bu video da bunu gösteriyor!

]]>
https://gelis.org/tr/2017/02/23/suriyeli-multeci-cocuklarin-okul-oncesi-egitim-programini-desteklemekten-gururluyuz/feed/ 0
Kadınlar yalnızca ‘cinayet istatistiği’ midir? https://gelis.org/tr/2015/02/22/kadinlar-yalnizca-cinayet-istatistigi-midir/ https://gelis.org/tr/2015/02/22/kadinlar-yalnizca-cinayet-istatistigi-midir/#respond Sun, 22 Feb 2015 13:19:31 +0000 https://gelis.org/?p=756 25 Temmuz 2014 tarihinde yazdığım bir yazıda kadın cinayetleri konusunda o zamanın istatistiklerine değinmiş ve bu konudaki öfkemi dile getirmeye çalışmıştım. Hatırlayalım:  “Ülkemizde bir kadının kötü muameleye maruz kalmadığı ve öldürülmediği bir hafta, belki de gün geçmiyor. 2014’ün ilk 6 aylık döneminde 139 kadın öldürüldü.” (Kadınlar katledilirken sorumluluk sahibi insanlar nerede?) Maalesef, büyük bir üzüntüyle bugün durumun o gün olandan çok daha kötü olduğunu görüyoruz. Ve üzüntüm gibi öfkem de artıyor. Toplum olarak bu sorunu mutlaka çözmek mecburiyetindeyiz. Peki nasıl?

Hemen her konuda olduğu gibi bu sorunda da çözüm eğitimden başlıyor. Ama hemen okul eğitimini kastettiğim düşünülmesin. Burada başlangıç noktası aile içerisindeki eğitim ve algı. ‘Erkek’ çocuğunu ‘kız’ çocuğundan ayrı düşünmeye, değerlendirmeye ve bu şekilde değer vermeye başladığımız anda bu sorunun giderek daha derinlere yerleşmesine yardımcı oluyoruz maalesef. Anne babalar ya da yetişkinler olarak çocuklara cinsiyet veya başka diğer özellikleri nedeniyle insanlara ayrıcalıklı davranılamayacağını öğretmek zorundayız. Bunu ailede başlatabilirsek ve çocuklarımız okula başladığında aynı yaklaşımla okulda da karşılaşırlarsa bu sorunu bertaraf etmemiz mümkün. Ama bu, orta ve uzun vadede çözümü getirecektir. Peki kısa vadede? Bu durumun böyle gitmesine izin mi vereceğiz? Elbette hayır. Bu noktada 25 Temmuz tarihli yazımı bir kez daha paylaşmak istiyorum:

“Öfkeliyim. Ülkemizde bir kadının kötü muameleye maruz kalmadığı ve öldürülmediği bir hafta, belki de gün geçmiyor. 2014’ün ilk 6 aylık döneminde 139 kadın öldürüldü.

Sadece Haziran ayında erkekler tarafından öldürülen kadınların sayısı 18.

Aileler, arkadaşlar, komşular, kısaca toplum bu konuya ilgi göstermediği; kadına karşı şiddet uygulandığına dair en ufak bir şüphede dahi tepki göstermedikleri için öfkeliyim. Dünyanın hiçbir yerinde bir hükümetin bütün sorunları çözeceğini ümit edemez veya bekleyemeyiz. Bu tür sorunların çözümü sorumluluk sahibi bireyler olarak bizlerde olmalı. Harekete geçmeyenler kızlarımızın, kız kardeşlerimizin, annelerimizin veya eşlerimizin kötü muameleye maruz kalmasını göze almış olur. Ülkemizde ve dünyada daha önemli ve acil konular elbette var ama bu konu da gerçekten çok önemli. Bu toplumun mensupları olarak bu konuda sorumlu değilmişiz gibi davranıyor ve “Benim kendi sorunlarım var, ne yapabilirim ki” diyoruz, ama bu hepimizin sorunu. Harekete geçmeliyiz.

Ülkemizdeki insanların yaşananlara, sanki önemli bir şey yaşanmıyormuş, bu durum normalmiş gibi alışması korkunç olur. Bazen tek bir telefonunuz yeter, lütfen duyarsız kalmayın, kalmayalım:

Alo 183 – (SHÇEK Aile, Kadın, Çocuk ve Özürlü Sosyal Hizmet Danışma Hattı)

Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı – 0212 656 96 96.”

Ayrıca ne mi yapılabilir? Ses verelim. Bu konudaki girişimlere destek olalım ve tüm insanların eşit ölçüde yaşama hakkına sahip olduğu gerçeğini her fırsatta, hep birlikte dile getirelim. Bu utancı ortadan kaldırmak hepimizin görevi.

]]>
https://gelis.org/tr/2015/02/22/kadinlar-yalnizca-cinayet-istatistigi-midir/feed/ 0
Yeni neslin yenilikçi öğretmenleri: En güzel örnek yetişen öğrenciler olacak. https://gelis.org/tr/2014/11/24/yeni-neslin-yenilikci-ogretmenleri-en-guzel-ornek-yetisen-ogrenciler-olacak/ https://gelis.org/tr/2014/11/24/yeni-neslin-yenilikci-ogretmenleri-en-guzel-ornek-yetisen-ogrenciler-olacak/#respond Mon, 24 Nov 2014 13:50:11 +0000 https://gelis.org/?p=938 Bugün özel bir gün. Her yıl 24 Kasım’ı öğretmenlerimizi anmak, onları saygımızı ifade etmek için kutluyoruz. Bir yandan kendi öğretmenlerimizi hatırlıyoruz, bir yandan varsa bugünü, çocuklarımızın öğretmenlerine minnet, sevgi ve saygımızı göstermek için bir şans olarak değerlendiriyoruz. Ya da eğer bir öğretmensek, eski öğrencilerimizden haber alıyor, yeni öğrencilerden ise o cıvıl cıvıl sesleri ile dile getirdikleri ‘Öğretmenler Gününüz kutlu olsun öğretmenim’ dileğini duyuyoruz. Hepsi çok güzel. Bugün Türkiye’de öğretmenlik mesleği hakettiği değeri görmekten malesef hala çok uzak bir noktada. Öğretmenlerimize, bugünün ve yarının mimarlarına ‘öğretmekten ve eğitmekten başka bir kaygı taşımayacakları’ bir ortamı henüz sağlayabilmiş de değiliz. Ama bunların hiçbiri bu mesleğin önemini değiştirmiyor. Peki benim için öğretmenlik en çok hangi sebeple önemli ve en iyi öğretmen ne demek?

Benim için en iyi öğretmen, her daim yeniliğe açık olan, olgunluk çağında bile bu özelliğini korumaya devam eden, yeniye kapılarını hiçbir zaman kapatmayan insan demek. Bugünün çocukları için bilgiye erişim çok kolay, bunu en iyi çocuklarımla konuşurken, onları dinlerken farkediyorum.  Bu yüzden onlara kendi verdiklerimle asla yetinmiyorum, yetinemem de.

Öğretmenlerimize en güzel örnek tabii ki bu temeli kurup, hazırlayan Atatürk. Fakat biz aslında en güzel örnekleri henüz görmedik. En güzel örnek yeni yetişen nesil olacak. Peki neden? Çünkü yeni nesil, yeniliği bir risk olarak görmeyen, yenilikten korkmayan çağdaş bir nesil. Bizim en büyük şansımız da bu olacak. Türkiye’nin büyük potansiyelinden sürekli söz ediyoruz. Bu potansiyeli hem bireyler için hem de ülkemiz, toplumumuz için değere çevirebilecek öğretmenlerimiz olmadığı sürece o potansiyel atıl kalmaya devam edecek. İşte bu noktada kendisi de yenillikçi olan, öğrencilerine böyle düşünmeyi öğreten ve bunu teşvik eden öğretmenler bizlerin en büyük şansını oluşturacak. Bir gün biz de uzay çalışmalarına aktif olarak katılan bir ülke haline geldiğimizde, anne babamızın bizleri ilk emanet ettiği öğretmenimizin bunda payı olacağını unutmayalım.

Öğretmenler Günü kutlu olsun.

]]>
https://gelis.org/tr/2014/11/24/yeni-neslin-yenilikci-ogretmenleri-en-guzel-ornek-yetisen-ogrenciler-olacak/feed/ 0
Darüşşafaka’yı gururla destekliyoruz https://gelis.org/tr/2013/09/21/darussafakayi-gururla-destekliyoruz/ https://gelis.org/tr/2013/09/21/darussafakayi-gururla-destekliyoruz/#respond Sat, 21 Sep 2013 15:34:42 +0000 https://gelis.org/?p=717 Darüşşafaka Yüksek Danışma Kurulu 21 Eylül’de toplanarak önümüzdeki yıllarda Darüşşafaka Cemiyeti’nin yararına olabilecek fırsatları tartıştı.

Kendi kişisel bağlılığımın yanı sıra, 150 yıllık tarihçesinin sağladığı güç ve güvenle, kuruluşundan bu yana ihtiyaç sahibi binlerce öğrenciye parlak bir gelecek sağlayan Darüşşafaka’yı, Siemens Türkiye olarak da gururla desteklediğimizi ifade etmek istiyorum.

Ülkemizde eğitim alanında Darüşşafaka gibi eğitimi destekleyen güzel örneklerin artması dileği ile.

]]>
https://gelis.org/tr/2013/09/21/darussafakayi-gururla-destekliyoruz/feed/ 0
Geleceğin ‘en parlak yıldızlarını’ harcıyor muyuz? https://gelis.org/tr/2013/07/16/gelecegin-en-parlak-yildizlarini-harciyor-muyuz/ https://gelis.org/tr/2013/07/16/gelecegin-en-parlak-yildizlarini-harciyor-muyuz/#respond Tue, 16 Jul 2013 09:16:22 +0000 https://gelis.org/?p=888 Eğitim dönemi çok kısa bir süre önce sona erdi ve pek çok öğrenci ‘kısa’ da olsa nefes alacakları bir döneme girdiler. Ama gerçekte öyle mi?

‘Tatile’ çıktığı varsayılan öğrencilerin pek çoğu aslında şu anda yaz okullarında / kamplarında, eğitim merkezlerinde, bir sonraki yıla hazırlanıyorlar. Yani pek de tatile çıkmış sayılmazlar! Üstüne üstlük veliler hem ‘iç huzuru’ açısından hem de mali açıdan öğrencilerden daha stresli durumdalar. Peki neden? İçgüdüsel davranış ve yönelimlerine bakarsak genellikle ailelerin ‘çocuklarının geleceği söz konusu olduğunda hiç hata yapmamaya’ eğilimli olduklarını söylemek yanlış olmaz. Bu yüzden öğretmenlerin tavsiyeleri aileler için gerçekten çok önemli ve eğer çocuklarının bir alanda zayıf olduğunu düşünüyorlarsa mutlaka bunu iyileştirmeye çalışıyorlar. Üç çocuk sahibi bir aile olarak eşimle kendimizi bu konuda sıkça sorguluyoruz ve şu sorunun cevabını bulmaya çalışıyoruz: “Çocuklarımızın zayıf yönlerini güçlendirmekle güçlü yanlarını pekiştirmek / beslemek arasındaki dengeyi nasıl bulabiliriz?”

İlginçtir, çoğu zaman bir çocuğun gerçek hayatta başarılı olmasını belirleyen unsurun ‘doğal yeteneği, zaten güçlü olduğu yanları ve kendi benzersiz düşünme biçimi’ olduğunu unutuyoruz.  Hayatta başarılı olmaları aslında sahip oldukları doğal yetenekler sayesinde mümkün olacak. Çok iyi bir satış elemanını ele alalım, bu kişinin okulda en iyi dereceleri almış olması veya çok iyi bir okuldan geliyor olması gerekmiyor. Aslında bu alanda başarılı olmak için genellikle doğuştan gelen ve müşterilerle anlaşmak açısından kendi benzersiz kişisel özelliklerini kullanan biri olmak yeterli oluyor.

Sorunları farklı açılardan ve perspektiflerden ele alabilen ve sorun çözme konusunda kendine özgü yöntemler kullanan insanlardan söz ediyoruz. Örneğin Siemens’te biz insanları yalnızca akademik derecelerine göre değerlendirmiyoruz, aradığımız şey daha çok ‘benzersiz yetenekleri, düşünme biçimleri, değerleri ve problemleri nasıl ele alıp çözdükleri’ oluyor. Peki, eğitim sistemimiz bunları bize öğretiyor mu? Maalesef mevcut eğitim sistemimiz bizleri mekanik düşünen, genellikle her şeyi olduğu gibi kabullenen ve derinlemesine düşünmeyen bireylere dönüştürüyor. Entelektüel olarak ilerleyen zaman içinde bu durum elbette değiştirilebilir fakat içeride bir yerde ‘eksik kalmış’ bir şeyler olacağı kesin.

Yalnızca Türkiye’de değil dünya genelinde de eğitim sistemi daha çok ‘belirgin ve alışılmış bilgiye dayalı eğitime’ odaklanıyor. Fakat artık ‘söylenmeden anlaşılan’ veya ‘sözle ifade edilemeyen’ (İngilizce deyimiyle ‘tacit), beceriye veya bilgiye dayalı bir sistem de mevcut. Bu terim felsefeye ilk olarak 1958 yılında Michael Polanyi tarafından, başyapıtı ‘Kişisel Bilgi – Personal Knowledge’ kitabı ile tanıtılmış oldu. Burada söz ettiğimiz şey yazılı ya da sözlü olarak basit bir şekilde başkalarına aktarılması güç olan,‘kişiye özgü’ bir bilgi ve düşünme yolu. Çocuklarımız aslında bizim farkında olduğumuzdan çok daha fazla şey biliyorlar ama bunu zaman baskısı altında ve geleneksel eğitim yöntemleriyle dile getirmekte güçlük çekiyorlar.

Öğretmenler ve aileler genellikle çocuklarının sahip olduğu bilgi ve yeteneklerden ya da bu bilgi ve yeteneklerin doğru geliştirilirse hem çocukların hem de toplumun geleceği için ne kadar değerli olabileceğinden haberdar değiller. İşte bu sebeple öğretmenlerimizin ve eğitim sistemimizin devrim niteliğinde bir değişime ihtiyacı var.

Eğitimin ve eğitimcilerin nihai hedefi, farklı düşünebilme becerisini’ düzeltilmesi gereken bir hata olarak değil bir ‘hediye’ olarak değerlendirip geleceğin vatandaşlarını buna uygun biçimde yetiştirmek olmalı…

]]>
https://gelis.org/tr/2013/07/16/gelecegin-en-parlak-yildizlarini-harciyor-muyuz/feed/ 0