Hikaye – Hüseyin Gelis https://gelis.org Wed, 26 Dec 2018 14:18:26 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.5.5 Memento mori – Ölümü hatırla https://gelis.org/tr/2016/02/13/memento-mori-olumu-hatirla/ https://gelis.org/tr/2016/02/13/memento-mori-olumu-hatirla/#respond Sat, 13 Feb 2016 09:00:02 +0000 https://gelis.org/?p=859 Ölüm tüm canlılar için kaçınılmaz bir durum. Kaçınılmazlığına rağmen tuhaftır ki ölümü kendimize sürekli hatırlatmamız gerekiyor. Bu durum istisnasız herkesi içeriyor. Gücü, mevkii ne olursa olsun… Antik çağın filozofları, “memento mori” demiş bu mutlak gerçeği unutanlara. Yani, “ölümü hatırla, öleceğini unutma…”

Okuduğumda çok etkilenmiştim… Tarihçilerin aktardıklarına göre, antik Roma’da savaş kazanan generaller Roma sokaklarında gerçekleştirdikleri zafer yürüyüşünde, corona civica adı verilen ve genellikle meşe yapraklarından yapılmış bir taç takarlarmış. Zaman içinde bu tacı takmak imparatorlara özgü bir ayrıcalık haline gelmiş. Ünlü Roma İmparatoru Jül Sezar’ın başındaki tacın da bir corona civica olduğunu bu vesileyle öğrendim. Törenlerde, zafer kazanmış mağrur generalin başının üstünde bu tacı tutan kölelerin bir diğer görevi de generalin kulağına sürekli “memento mori” sözünü fısıldamakmış. Muhtemelen aynı sözler, geleceğin Roma İmparatoru’nun, mağrur ve muzaffer Romalı komutan Sezar’ın da kulağına fısıldanmıştır.

Nice başarılara, fetihlere, reformlara imza atan Sezar, bu süreçte ölümünü ne sıklıkla hatırladı bilinmez… Sınırlarını genişlettiği Roma Cumhuriyeti onun ölümüyle birlikte İmparatorluk olarak anılır oldu; büyümeye, genişlemeye devam etti. Bugün ise Roma İmparatorluğu’nun üç kıtaya yayılmış anısı ve kalıntıları arasında geziyoruz.

İş hayatında da benzer nice örnek görmek mümkün. Ufak bir yatırımla hayat bulan girişimlerin, doğru zamanlama ve akıllı stratejilerle büyüdüğü, hatta ‘devleştiği’ örnekler giderek artıyor. Bu başarıda haklı payı olan kişi ve kişiler de, mağrur birer Romalı general edasıyla iş dünyasında boy gösteriyor. Onca alkışın ve övgünün içinde gücün, kudretin ilelebet süreceğine dair bir yanılsamaya düşmek zor değil. Onlara “Ölümü hatırla” sözlerini fısıldayan kimse de yok…

Oysa ölümü hatırlamak günü yaşamaya engel değil. Bilakis, gücün, konumun ve herşeyin geçici olduğunu hatırlatır bizlere. Yaşam boyu öğretici ve yol gösterici olması dileğiyle: “Memento mori!”

]]>
https://gelis.org/tr/2016/02/13/memento-mori-olumu-hatirla/feed/ 0
Yanlış anlaşılmalar veya “Mutsuzluğun Rehberi” https://gelis.org/tr/2014/01/09/yanlis-anlasilmalar-veya-mutsuzlugun-rehberi/ https://gelis.org/tr/2014/01/09/yanlis-anlasilmalar-veya-mutsuzlugun-rehberi/#respond Thu, 09 Jan 2014 15:15:09 +0000 https://gelis.org/?p=982 Her Cumartesi sabahı annemi ziyaret edip birlikte kahvaltı yapmaya ve onunla sohbet etmeye gayret ederim. Son ziyaretimde annem bana, komşusunun kendisini o gün ‘her zamanki gibi’ selamlamadığını söyledi. Neden böyle davrandığı konusunda da kendine özgü bir açıklaması vardı. Konuyu biraz tartıştık. Bu tartışma bana gerek aile içerisinde, gerekse özel ilişkilerimizde veya iş dünyasında yanlış anlamalara ne kadar kolay yol açabileceğimizi hatırlattı. Gereksiz ve can sıkıcı konulara kafa yorma ve kritik anlarda yanlış yorumlarda bulunmanın sadece Türk kültürüne has bir özellik olduğunu söylemek adil olmaz .Biz insanlar bir yüz ifadesi veya herhangi bir kelimeden hareketle insanların aklından geçenleri okuyabileceğimize inanan bir eğilime sahibiz. Bu konuyla ilgili kısa bir anekdotumu paylaşmak isterim.
Uzun yıllar önce, toplamda 12 sene yaşamış olduğum Kalifornia Palo Alto’da Paul Watzlawick’le tanışmıştım. Kendisinin ‘nasıl mutsuz olunacağına dair’ öğütleri bu tür anları çok iyi bir mizahi yaklaşımla yansıtıyor.

Çekiçli hikâye
Adamın biri duvara bir resim asmak istiyordu. Çivisi vardı ancak çekici yoktu. Ama komşusunun bir çekici vardı. Adamımız bu yüzden komşusuna gidip çekici ödünç istemeye karar verdi. Karar vermesine verdi fakat şüpheye de düştü: Ya komşusu çekici vermek istemezse? Komşu, daha dün şöyle üstünkörü selam vermemiş miydi kendisine? Belki acelesi vardı, belki de yoktu da acelesi varmış gibi yaptı. Ya da belki de kendisine karşı olumsuz duygular besliyordu. İyi ama neden? Ona hiçbir şey yapmamıştı ki! Kuruntular içerisindeydi. Başkası kendisinden böyle bir şey istese hemen verirdi. Peki, komşusu neden böyle yapmıyordu? İnsan komşusunun bu kadar basit bir ricasını nasıl olur da geri çevirebilirdi? Evet evet, bunun gibi adamlar insana hayatı zehir eder. Ondan sonra da kalkar, ona muhtaç olduğunu zanneder! Artık sabrı gerçekten taşmıştı. Bir hışımla komşusuna gitti, kapıyı çaldı. Komşu kapıyı açtı ve daha günaydın demeye fırsat bulamadan adamımız bağırarak şöyle dedi: “Çekiç sende kalsın, görgüsüz, kaba adam!”

]]>
https://gelis.org/tr/2014/01/09/yanlis-anlasilmalar-veya-mutsuzlugun-rehberi/feed/ 0