Kadın – Hüseyin Gelis https://gelis.org Thu, 07 Mar 2019 16:01:15 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.5.5 Javed Mulani İmzalı Tablomuz Neyi Anlatıyor? https://gelis.org/tr/2019/03/08/javed-mulani-imzali-tablomuz-neyi-anlatiyor/ https://gelis.org/tr/2019/03/08/javed-mulani-imzali-tablomuz-neyi-anlatiyor/#respond Fri, 08 Mar 2019 05:00:29 +0000 https://gelis.org/?p=1209 Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü… Böyle önemli bir günde sadece kadınların değil, insan haklarını savunan, eşitsizliğin karşısında olan tüm insanların mücadelesinden bahsetmek durumundayız. Gönül isterdi ki 8 Mart, dünyanın her yerinde neşeyle, coşkuyla kutladığımız bir gün olsun. Yine de son dönemde dünyanın fırsat ve cinsiyet eşitliği konusunu gündemde tutmasını önemli buluyorum. Bu konudaki umudumun daha da yeşereceği inancıyla tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü içtenlikle kutluyorum.

Umutlu olmamın sebeplerinden biri, özellikle sosyal medyada gördüğüm girişimler. Örneğin “The future is female” (Gelecek kadındır) son yıllarda en popüler sloganlardan biri haline geldi. Sosyal medyada, moda ve müzik sektörlerinde kendine sıkça yer buluyor. Kimileri bunu eşitlik karşıtı bulup eleştiriyor. Ancak dünyanın hemen hemen her yerinde kadınların maruz kaldığı haksızlıklar, fırsat eşitliğinin güçlü bir şekilde desteklenmesi gerektiğini gösteriyor.

Kadınlar hem sosyal yaşamda hem de iş dünyasında çok önemli rolleri ve birçok sorumluluğu bir arada üstlenmek zorunda kalıyor. Bu sorumluluklarının üstüne bir de toplumsal engellerle, yargılarla, tabularla mücadele etmek zorunda olmaları hiç adil değil. Eşitlik her şeyden önce doğal bir hak. Bu nedenle Siemens Türkiye’de göreve başladığım ilk günlerden bu yana şirketimizde çeşitliliğin ve fırsat eşitliğinin geliştirilmesi üzerinde ısrarla duruyorum. Sizlere bu noktada Gebze kampüsümüzde bulunan, ressam Javed Mulani imzalı “Çeşitlilik” tablosunun hikayesinden söz etmek isterim.

Rivayet odur ki; Nazım Hikmet ve Abidin Dino 1961 yılında, Paris’teyken bir yandan otel odalarının penceresinden Seine Nehri’ni izler, bir yandan da kendi sanatlarını icra ederler. Nazım Hikmet’in gözü o esnada tablosuyla uğraşan Abidin Dino’ya takılır. Ve sanatına hayranlıkla, kendisine hitaben şu dizeleri kaleme alır;“Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin? İşin kolayına kaçmadan ama…”

Mulani’yi 2000’li yıllarda Siemens Hindistan CFO’su olarak görev yaparken tanıdım. Türkiye’ye geldikten sonra kendisini İstanbul’a davet ettim. Nazım Hikmet’in Abidin Dino’ya yönelttiği sorudan esinlenerek, kendisine bizim için “çeşitliliğin tablosunu yapıp yapamayacağını” sordum.

Ve her rengi, her konturu, her detayıyla çeşitliliği yücelten bir eser ortaya çıktı. Bu tabloya ne zaman baksam, 10 tane eli olan, her biriyle farklı sorumluluklar taşıyan ana figür beni çok etkiliyor. Müthiş bir güç, müthiş bir direnç, müthiş bir azim… Mulani de bu figür hakkında, “Kadınların bugünün ve yarının en baskın güçlerinden biri olduğunu düşünüyorum” demişti. Buna kesinlikle katılıyorum. Özellikle de iş dünyasında kadınların sorun çözme yeteneğine, gücüne, azmine çok ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Bu düşüncemi destekleyen pek çok veri de var ama bunlar başka bir yazının konusu olsun.

The future is female” sloganına geri dönecek olursak… Evet, bugüne kadar erkek egemenliğinin ağırlıkta olduğu bir düzende yaşadık ve tüm dünyada sonuçlar pek de iç açıcı görünmüyor. Artık kadın ve erkeğin sadece hukuken değil, fiilen de eşit haklara sahip olduğu, kadınların da erkeklerle birlikte şekillendirdiği bir geleceği birlikte kurmanın zamanı gelmedi mi?

]]>
https://gelis.org/tr/2019/03/08/javed-mulani-imzali-tablomuz-neyi-anlatiyor/feed/ 0
Kadınlar yalnızca ‘cinayet istatistiği’ midir? https://gelis.org/tr/2015/02/22/kadinlar-yalnizca-cinayet-istatistigi-midir/ https://gelis.org/tr/2015/02/22/kadinlar-yalnizca-cinayet-istatistigi-midir/#respond Sun, 22 Feb 2015 13:19:31 +0000 https://gelis.org/?p=756 25 Temmuz 2014 tarihinde yazdığım bir yazıda kadın cinayetleri konusunda o zamanın istatistiklerine değinmiş ve bu konudaki öfkemi dile getirmeye çalışmıştım. Hatırlayalım:  “Ülkemizde bir kadının kötü muameleye maruz kalmadığı ve öldürülmediği bir hafta, belki de gün geçmiyor. 2014’ün ilk 6 aylık döneminde 139 kadın öldürüldü.” (Kadınlar katledilirken sorumluluk sahibi insanlar nerede?) Maalesef, büyük bir üzüntüyle bugün durumun o gün olandan çok daha kötü olduğunu görüyoruz. Ve üzüntüm gibi öfkem de artıyor. Toplum olarak bu sorunu mutlaka çözmek mecburiyetindeyiz. Peki nasıl?

Hemen her konuda olduğu gibi bu sorunda da çözüm eğitimden başlıyor. Ama hemen okul eğitimini kastettiğim düşünülmesin. Burada başlangıç noktası aile içerisindeki eğitim ve algı. ‘Erkek’ çocuğunu ‘kız’ çocuğundan ayrı düşünmeye, değerlendirmeye ve bu şekilde değer vermeye başladığımız anda bu sorunun giderek daha derinlere yerleşmesine yardımcı oluyoruz maalesef. Anne babalar ya da yetişkinler olarak çocuklara cinsiyet veya başka diğer özellikleri nedeniyle insanlara ayrıcalıklı davranılamayacağını öğretmek zorundayız. Bunu ailede başlatabilirsek ve çocuklarımız okula başladığında aynı yaklaşımla okulda da karşılaşırlarsa bu sorunu bertaraf etmemiz mümkün. Ama bu, orta ve uzun vadede çözümü getirecektir. Peki kısa vadede? Bu durumun böyle gitmesine izin mi vereceğiz? Elbette hayır. Bu noktada 25 Temmuz tarihli yazımı bir kez daha paylaşmak istiyorum:

“Öfkeliyim. Ülkemizde bir kadının kötü muameleye maruz kalmadığı ve öldürülmediği bir hafta, belki de gün geçmiyor. 2014’ün ilk 6 aylık döneminde 139 kadın öldürüldü.

Sadece Haziran ayında erkekler tarafından öldürülen kadınların sayısı 18.

Aileler, arkadaşlar, komşular, kısaca toplum bu konuya ilgi göstermediği; kadına karşı şiddet uygulandığına dair en ufak bir şüphede dahi tepki göstermedikleri için öfkeliyim. Dünyanın hiçbir yerinde bir hükümetin bütün sorunları çözeceğini ümit edemez veya bekleyemeyiz. Bu tür sorunların çözümü sorumluluk sahibi bireyler olarak bizlerde olmalı. Harekete geçmeyenler kızlarımızın, kız kardeşlerimizin, annelerimizin veya eşlerimizin kötü muameleye maruz kalmasını göze almış olur. Ülkemizde ve dünyada daha önemli ve acil konular elbette var ama bu konu da gerçekten çok önemli. Bu toplumun mensupları olarak bu konuda sorumlu değilmişiz gibi davranıyor ve “Benim kendi sorunlarım var, ne yapabilirim ki” diyoruz, ama bu hepimizin sorunu. Harekete geçmeliyiz.

Ülkemizdeki insanların yaşananlara, sanki önemli bir şey yaşanmıyormuş, bu durum normalmiş gibi alışması korkunç olur. Bazen tek bir telefonunuz yeter, lütfen duyarsız kalmayın, kalmayalım:

Alo 183 – (SHÇEK Aile, Kadın, Çocuk ve Özürlü Sosyal Hizmet Danışma Hattı)

Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı – 0212 656 96 96.”

Ayrıca ne mi yapılabilir? Ses verelim. Bu konudaki girişimlere destek olalım ve tüm insanların eşit ölçüde yaşama hakkına sahip olduğu gerçeğini her fırsatta, hep birlikte dile getirelim. Bu utancı ortadan kaldırmak hepimizin görevi.

]]>
https://gelis.org/tr/2015/02/22/kadinlar-yalnizca-cinayet-istatistigi-midir/feed/ 0
Kadınlar katledilirken sorumluluk sahibi insanlar nerede? https://gelis.org/tr/2014/07/25/kadinlar-katledilirken-sorumluluk-sahibi-insanlar-nerede/ https://gelis.org/tr/2014/07/25/kadinlar-katledilirken-sorumluluk-sahibi-insanlar-nerede/#respond Fri, 25 Jul 2014 12:27:50 +0000 https://gelis.org/?p=759 Öfkeliyim. Ülkemizde bir kadının kötü muameleye maruz kalmadığı ve öldürülmediği bir hafta, belki de gün geçmiyor. 2014’ün ilk 6 aylık döneminde 139 kadın öldürüldü.

Sadece Haziran ayında erkekler tarafından öldürülen kadınların sayısı 18.

Aileler, arkadaşlar, komşular, kısaca toplum bu konuya ilgi göstermediği; kadına karşı şiddet uygulandığına dair en ufak bir şüphede dahi tepki göstermedikleri için öfkeliyim. Dünyanın hiçbir yerinde bir hükümetin bütün sorunları çözeceğini ümit edemez veya bekleyemeyiz. Bu tür sorunların çözümü sorumluluk sahibi bireyler olarak bizlerde olmalı. Harekete geçmeyenler kızlarımızın, kız kardeşlerimizin, annelerimizin veya eşlerimizin kötü muameleye maruz kalmasını göze almış olur. Ülkemizde ve dünyada daha önemli ve acil konular elbette var ama bu konu da gerçekten çok önemli. Bu toplumun mensupları olarak bu konuda sorumlu değilmişiz gibi davranıyor ve “Benim kendi sorunlarım var, ne yapabilirim ki” diyoruz, ama bu hepimizin sorunu. Harekete geçmeliyiz.

Ülkemizdeki insanların yaşananlara, sanki önemli bir şey yaşanmıyormuş, bu durum normalmiş gibi alışması korkunç olur. Bazen tek bir telefonunuz yeter, lütfen duyarsız kalmayın, kalmayalım:

Alo 183 – (SHÇEK Aile, Kadın, Çocuk ve Özürlü Sosyal Hizmet Danışma Hattı)
Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı – 0212 656 96 96

]]>
https://gelis.org/tr/2014/07/25/kadinlar-katledilirken-sorumluluk-sahibi-insanlar-nerede/feed/ 0